İlaçların Kimyası

İlaçlar binlerce yıldır kullanılmaktadır. Şu anda eczane raflarında bulunan farmasötik maddelerin geliştirilmesine giden yolculuk kolay olmadı ve yüzlerce yıllık araştırma gerektirdi. Şu anda, küresel ilaç pazarında, müstahzarın tüketicinin bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanmasını sağlayan çok çeşitli ilaçlar bulabiliyoruz. Farmakolojik olarak aktif bileşiklere odaklanan bilime ilaç kimyası denir.

İlaç endüstrisi, ilaçların tasarımı, üretimi ve dağıtımı ile ilgilenen ekonominin bir dalıdır. Teknolojik ilerleme, Ar-Ge alanındaki yenilikler ve farmasötik ürünlere ve diyet takviyelerine yönelik artan talep, ilaçları en hızlı büyüyen pazar sektörlerinden biri haline getiriyor. Bu sektör, kalite ve yasal gereklilikler konusunda birçok kısıtlamaya sahiptir ve bu nedenle diğer sektörlerden farklı şekilde faaliyet göstermektedir. Küresel COVID-19 salgını birçok sektörü ciddi şekilde etkiledi. Bununla birlikte, ilaç şirketleri, önceki yıla kıyasla 2020 için kârlarında yalnızca hafif bir düşüş bildiriyor. 2021’in reçetesiz satılan ilaçların satışlarında 2019’daki başarıları aşarak bir artış görmesi gerektiğine inanılıyor. En popüler farmasötik maddeler arasında soğuk algınlığı ve öksürük ilaçları yer alıyor. AB ülkelerine ihraç edilen tıbbi maddelerin sayısı da artıyor. Terapötik veya profilaktik ilaçların en büyük alıcıları Almanya, Rusya, Çek Cumhuriyeti ve Büyük Britanya’dır.

Eczacılıkta kullanılan temel kimyasal hammaddelerden biri de klordur . İlaçların sentezi için bir ara madde olarak kullanılır. Ayrıca moleküllerine gömülebilir. Klor kullanılarak üretilebilen farklı ilaç grupları vardır. Bunlara diüretikler, anestezikler, kardiyolojik, psikotropik veya antineoplastik ilaçlar dahildir. Kimyasal yapıları, tedavideki uygulamaları ve etki mekanizmaları çeşitlidir. Klor gibi PCC Group tarafından üretilen kostik soda ve sodyum kostik, ilaç sentez işlemlerinde ara ürün olarak eczanede kullanılan hammaddelerdir. PCC Group’un teklifi ayrıca birçok farklı konsantrasyonda (%28’den %37’ye kadar) üretilen hidroklorik asit içerir. Aynı zamanda çeşitli saflık derecelerinde de bulunur: saflaştırılmıştan gıda endüstrisi için kullanılan sentetiklere, saf yüksek dereceli hidroklorik aside kadar. Yüksek saflığı, API ilaçlarının kimyasal aktif bileşenlerinin sentezi gibi oldukça zorlu süreçlerde uygulanabilir olmasını sağlar. Eczacılıkta kullanılan diğer ürünler, ilaçların sentezinde de kullanılan hammaddeler olan monoklorobenzen ve ortodiklorobenzendir . İlaç endüstrisine adanmış PCC Grubu ürünleri, diğerlerinin yanı sıra Avrupa Farmakopesi gibi kısıtlayıcı standartları karşılar. GMP (İyi Üretim Uygulamaları) sertifikası, ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS sistemi kapsamındaki tesislerde üretilirler. En yüksek kalite ve temizlik sayesinde şirket, ürünlerini Polonya’nın ve dünyanın en büyük ilaç firmalarına tedarik etmektedir.

Yukarıdaki farmasötik bileşenlerin yanı sıra, farmasötik endüstrisi için eşit derecede önemli olan, kalitatif ve kantitatif analizde kullanılan kimyasal reaktiflerdir . Bu testler, farmasötik ürünlerdeki kimyasal bileşimin ve tek tek bileşenlerin içeriğinin sayısal bir değer veya yüzde olarak ifade edilmesini sağlar. Ayrıca maddelerin fizikokimyasal veya biyolojik faktörlerden (ışık, çözelti pH, sıcaklık veya enzimler) olumsuz etkilenip etkilenmediğini de belirleyebilirler. Nitel analizde, kimyasal reaktifin seçimi hedef element tarafından belirlenir. Azot içeriği deneylerinde, doymuş demir (II) sülfat çözeltileri ve seyreltilmiş sülfürik asit kullanılır. Kükürt, kurşun asetat veya sodyum nitroprussid ile reaksiyonlar kullanılarak tespit edilebilir. Halojenleri saptamak için gümüş nitratlı (V) testler kullanılırken, onları tanımlamak için genellikle klorlu su ve kloroform kullanılır. Niteliksel analiz, asit-baz, çökeltme, redoksimetrik, florometrik, spektrofotometrik ve kolorimetrik titrasyon dahil olmak üzere çeşitli yöntemleri içerebilir. Çoğu, potasyum permanganat, demir (II) sülfat ve iyot veya tiyosülfat çözeltileri gibi titrasyon sürecini yürütmek için gerekli kimyasal reaktifleri gerektirir.